Bilişsel Çelişki: Davranışlarımızı Haklı Çıkarmaya Neden İhtiyaç Duyarız?
- Hilal Baltacı
- 12 dakika önce
- 2 dakikada okunur

Hepimiz hayatımızın bir noktasında, yaptığımız bir davranışın kendimize dair algımızla çeliştiğini hissederiz. Diyelim ki kendinizi sağlığına önem veren, bilinçli biri olarak tanımlıyorsunuz. Ama hayatınızın bir döneminde sigara içmeye başladınız. Bu noktada içinizde huzursuzluk hissetmeye başlarsınız. İşte bu rahatsız edici duyguya bilişsel çelişki (cognitive dissonance) denir.
Bilişsel çelişki, bireyin tutumları, inançları ve davranışları arasında bir uyumsuzluk hissettiğinde ortaya çıkar. Zihnimiz, çelişkiyi sevmez. Çünkü bu tür bir tutarsızlık, bize hem mantıksız hem de ikiyüzlü hissettirir. Bu yüzden zihinsel huzurumuzu korumak için bazı stratejiler geliştiririz. Peki bu çelişkiyi nasıl azaltırız?
Bilişsel Çelişkiyi Azaltmanın Yolları
1. Davranışımızı Değiştirmek
En doğrudan yol, davranışımızı inançlarımıza uyumlu hale getirmektir. Örneğin:
“Sigara içmek sağlığa zararlı. O halde bırakmalıyım.”
Bu çözüm, çelişkinin köküne iner ve davranışla bilişi aynı hizaya getirir. Zor bir yol olabilir, ama genellikle en sağlıklı olandır.
2. İnançlarımızı Değiştirmek
Davranışı değiştirmek istemiyorsak, onunla çelişen düşünceyi değiştirme eğiliminde olabiliriz:
“Zaten herkes bir şekilde ölecek.”“Sigaranın zararları abartılıyor olabilir. Dedem 90 yaşına kadar içti.”
Bu tür açıklamalar, çelişkili inancı yeniden şekillendirerek davranışı haklı çıkarmamıza yardımcı olur. Gerçeklikten uzaklaşsa bile, zihinsel dengemizi sağlamada işe yarar.
3. Yeni Bilişler Eklemek (Öz-Yüceltme ile)
Bazen de yeni düşünceler ekleyerek kendimizi rahatlatırız:
“Evet, sigara içiyorum ama genel olarak sağlığıma dikkat ederim. Spor yapıyorum, iyi besleniyorum.”
Bu stratejiye öz-yüceltme denir. Birey, yaptığı olumsuz davranışın “ağırlığını” hafifletmek için kendi olumlu yönlerini ön plana çıkarır. Bu, özellikle kendine dair olumlu bir benlik algısını sürdürmek isteyen bireylerde sık görülür.
Öz-Yüceltme Nedir?
Öz-yüceltme, kişinin yaptığı hatayı kendisine yakıştıramaması durumunda devreye girer. Diyelim ki bir arkadaşınıza istemeden kırıcı bir şey söylediniz. Kendi gözünüzde "duyarlı ve nazik biri" olduğunuz için, bu davranış sizi rahatsız eder. Bu noktada şunları söyleyebilirsiniz:
“Ama ben genel olarak iyi bir arkadaşım. Her zaman yanında olmaya çalışıyorum.”“Zaten o gün çok kötü bir gündü, normalde böyle yapmam.”
Bu ifadeler, kişinin yaptığı davranışı inkâr etmeden, kendini daha geniş bir bağlamda değerlendirmesine ve rahatsızlığını azaltmasına yardımcı olur.
Etki Yanlılığı (Impact Bias)
Bilişsel çelişki sadece geçmiş davranışlarla ilgili değildir; gelecekte olacak olaylara vereceğimiz duygusal tepkileri tahmin ederken de devreye girer. Buna etki yanlılığı denir. Örneğin:
“Eğer bu ilişki biterse, asla toparlanamam.”“Bu sınavı geçemezsem hayatım mahvolur.”
Ancak bu tahminlerin çoğu gerçeği yansıtmaz. Çünkü insanlar, yaşadıkları çelişkiyi azaltma konusunda beklediklerinden daha başarılıdır. Yani, ayrılıklar atlatılır, sınavlar yeniden verilir, başarısızlıklar hazmedilir. Etki yanlılığı, bu içsel toparlanma mekanizmasını göz ardı ettiğimizde ortaya çıkar.
Benlik Saygısı ve Çelişki
Yüksek benlik saygısına sahip bireyler, kendilerini genellikle “iyi”, “dürüst” veya “akıllı” olarak tanımlar. Bu yüzden, bu tanımla çelişen bir davranış yaptıklarında daha büyük bir rahatsızlık hissederler. Örneğin:
"Ben dürüst biriyim ama geçen gün sınavda kopya çektim."
Bu durumda, kişi ya kendini affetmenin yollarını arar ya da davranışı küçümseyerek açıklamaya çalışır:
“Zaten herkes yapıyor.” ya da “O kadar da önemli değildi.”
Ancak bazen bu çaba, gerçekliği inkâr etme ya da çarpıtma noktasına varabilir. İşte bu, çelişkiyi azaltmanın daha savunmacı ve sağlıksız yollarından biridir.
Sonuç olarak, zihnimiz tutarlılık ister. Ne düşündüğümüz, ne hissettiğimiz ve nasıl davrandığımız arasında bir denge kurmaya çalışırız. Bu denge bozulduğunda ise çeşitli yollarla yeniden kurarız – kimi zaman davranışlarımızı değiştirerek, kimi zaman düşüncelerimizi yeniden yazarak. Bilişsel çelişkiyle nasıl başa çıktığımız, aslında kim olduğumuzu ve içsel dünyamızı anlamak için oldukça kıymetli bir pencere sunar.
Klinik Psikolog - Hilal Baltacı
Comments