Çocuklarda Ekran Süresi: Tablet ve Telefon Kullanımının Etkileri ve Yönetimi
- Merve Ayas
- 24 Eyl
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 27 Eyl

Günümüzde çocuklar, dijital dünyanın içine doğuyor. Tabletler, telefonlar ve internet günlük hayatın getirisi olarak hep yanımızda. Çocukları ekrandan tümüyle uzak tutmak mümkün değil ayrıca yanı başımızdaki bu teknolojiyi doğru kullandığımızda öğrenme, yaratıcılık ve sosyal bağlar için fırsatlar da sunuyor. Ancak bilinçsiz kullanım, uyku sorunları, dikkat dağınıklığı ve duygusal gelişimde aksaklıklar yaratabiliyor.
Bu nedenle asıl önemli olan, çocukları dijital dünyadan tamamen uzaklaştırmak değil onların güvenli ve dengeli bir şekilde teknolojiyle büyümesini sağlamaktır. Bu noktada en önemli konu ise çocuklarda ekran süresinin nasıl yönetileceğidir.
Dijital Çağ Kaygısı Nedir?
Bireylerin teknoloji, internet ve sosyal medya kullanımının birçok nedenine bağlı olarak yaşadığı belirsizlik ve huzursuzluk duygusunu ifade eden bir kavramdır.
Çok erken yaşta teknolojiye maruz kalan çocuklarda oluşan bir stres türüdür. Tablet ya da telefon elinden alındığında huzursuzluk, öfke veya kaygı belirtileri görülebilir. Sürekli çevrimiçi olmayı istemek çocukların dikkat ve duygusal dengelerini zorlayabilir.
Dijital çağ kaygısı, çocuklar kadar ebeveynlerin de hissettiği bir durumdur. “Acaba fazla mı kullanıyor?”, “Zarar görüyor mu?” gibi sorular aileleri endişelendirebilir.
Tablet ve Telefon Kullanımının Dikkat Üzerindeki Etkileri
Çocukların dikkat süreleri gelişim dönemlerine göre sınırlıdır. Uzun süreli ekran süresi ise bu süreci etkileyebilir:
· Hızlı görseller ve içerik akışı
Dijital oyunlar ve kısa videolar, çocukların beynine sürekli yeni uyarılar gönderir. Bu uyarılar çocuklarda dikkat dağınıklığı ve dikkat süresinin kısalması ile sonuçlanır. Zamanla çocuklar sabırla tek bir göreve odaklanmakta zorlanır.
· Ders ve öğrenme süreçlerinin olumsuz etkilenmesi
Çocuğun beyni, sürekli ekran uyarılarına alıştığında derinlemesine düşünme ve kalıcı öğrenme konusunda zorlanır. Bu nedenle çocuklarda ekran süresi arttıkça derslere yoğunlaşmak güçleşebilir.
· Uyku kalitesinin bozulması
Akşam saatlerinde kullanılan tablet ve telefonların yaydığı mavi ışık sonucunda uyku için gerekli olan melatonin hormonunun üretimi baskılanır. Bu da çocuklarda uyku problemleri ve gece geç saatlere kadar uyanık kalma alışkanlığına yol açar. Uykusuzluk ise çocuğa ertesi güne başladığında dikkat eksikliği ve yorgunluk olarak geri döner.
Duygusal Gelişim Üzerindeki Etkiler
Çocukların duygusal gelişimi yüz yüze çevresiyle olan iletişimle güçlenir. Ancak çocuklukta ekran süresi fazla olduğunda:
· Empati gelişiminin yavaşlaması
Çocuklar ekran başında fazla vakit geçirdiğinde yüz yüze iletişim azalacağı için karşısındaki kişinin ses tonunu, mimiklerini ve duygularını anlamakta zorlanabilir. Bu durum, çocuklarda empati gelişimini olumsuz etkiler.
· Duygu düzenleme güçlükleri
Tablet, telefon ve dijital oyunlardan gelen hızlı uyarılar çocuklara anında ödül ve sürekli eğlence sunar. Bununla beraber çocuğun beyninde güçlü bir beklenti–ödül döngüsü oluşur. Gerçek hayatta ise bu kadar hızlı ve yoğun uyarıcılar bulunmaz. Çocuk, ekrandan ayrıldığında doğal ortamın “sıkıcı” olduğunu hisseder. Cihaz kapatıldığında çocuk kendi duygularını düzenlemekte zorlanır sonucunda ise yaşadığı hayal kırıklığını öfke huzursuzluk ve sabırsızlık dışında başka yollarla ifade edemez. Bu durum uzun vadede çocuklarda dürtü kontrol sorunları ve duygusal dengesizlik riskini artırabilir.
· Bağımlılık riskinin artması
Özellikle bazı dijital oyunlar ödül sistemine dayalıdır. Bu sistem çocuk beyninde dopamin döngüsünü küçük yaşta harekete geçirir. Böylece çocuklarda oyun bağımlılığı ve telefon bağımlılığı riskini artar. Sonuç olarak çocuk, ekrandan uzak kaldığında huzursuzluk ve kaygı yaşayabilir.
Amerikan Pediatri Akademisi’ne Göre Çocuklarda Günlük Ekran Süresi Kaç Dakika Olmalıdır?
Amerikan Pediatri Akademisi, ekran süreleri konusunda net sınırlar önermektedir.
· 0–3 yaş: Hiç ekran yok.
· 3–6 yaş: Günde 20–30 dakika.
· 6–9 yaş: Günde 40–50 dakika.
· 9–12 yaş: Günde 60–70 dakika.
· 12 yaş üstü: Günde 120 dakika (yaklaşık 2 saat).
Ancak teorikte böyle olsa da pratikte hem Türkiye’de hem de dünyada çocukların bu sürelerin çok üzerinde ekran kullandığı bilinmektedir. Burada asıl önemli olan ebeveynlerin çocuğu suçlayarak değil yönlendirerek ekran süresini sağlıklı bir şekilde yönetmesidir.
Çocukların İnternetle Büyümesi Nasıl Yönetilebilir?
Artık çocuklar dijital cihazların hayatın parçası olduğu bir dönemde yaşıyor. Yetişkinlerin çocukluğunda sokak oyunları ve televizyon ne kadar doğalsa çocuklar için internet de artık o kadar doğal bir ortamdır. Eğitimden eğlenceye, sosyal ilişkilerden yaratıcılığa kadar pek çok yönüyle dijital ortam çocukların gelişiminde kaçınılmaz bir yer tutuyor.
Ebeveynler bu noktada çoğunlukla şu ikilemi yaşıyor:
“Teknolojiyi tamamen yasaklamalı mıyım?”
“Serbest bırakınca bağımlı hale gelmez mi?”
Gerçek şu ki, çocukların internetten tamamen uzak kalması ne gerçekçi ne de sağlıklı bir durumdur. Çünkü tamamen uzak kalmak onları hem sosyal çevreden hem de bilgiye erişim fırsatlarından mahrum bırakabilir. Burada önemli nokta, internetin hayatın doğal bir parçası olduğunu kabul ederek çocuklara güvenli kullanım yollarını öğretmektir.
· İçerik kontrolü: Önemli olan internete erişimi yasaklamak değil içeriği güvenli hale getirmektir.
· Açık iletişim: Çocuğun ne yaptığına dair yasaklayıcı değil merak eden ve rehberlik eden bir ebeveyn tutumu çocukta güven oluşturur.
· Ortak kurallar: İnternet kullanımına dair ev içinde belirlenen kurallar (örneğin, yatmadan önce ebeveynlerde dahil 1 saat ekran yok –Unutulmamalı ki çocukların bir numaralı rol modeli ebeveynleridir-) çocuk için hem sınır hem de öngörülebilirlik sağlar.
Çocuk İçin Psikolojik Sonuçlar:
· Güven duygusu: Çocuk, yasakların olduğu bir dünyadansa rehberlikle büyüdüğünde kendini daha güvende hisseder.
· Sorumluluk bilinci: Aile tarafından yönlendirilirken aynı zamanda seçim hakkı tanınan çocuklar, kendi sınırlarını koymayı da öğrenir.
· Sağlıklı kimlik gelişimi: İnterneti kontrollü kullanan çocuk, hem çevrim içi hem de gerçek hayatta kendini ifade etme fırsatı bulur.
Neden İnterneti Yasaklamak Çözüm Değildir ?
1. Sosyal Gelişim: Günümüzde akran ilişkilerinde haberleşmeler çoğu zaman çevrim içi platformlardan kuruluyor. Çocuğu tamamen dışarda bırakmak akranlarından kopmasına neden olabilir.
2. Eğitim: Okul ödevleri, araştırmalar ve çevrim içi dersler internet üzerinden yürütülüyor. Bu ortamdan uzak kalmak akademik olarak dezavantaj yaratır.
3. Merak ve Öğrenme: Çocuk doğası gereği hep meraklı olmuştur. Yasaklanan şey daha cazip hale gelir bu da gizli kullanım riskini artırır.
Dijital çağda çocukları korumanın yolu yasaklardan değil bilinçli rehberlikten ve ekran süresini sağlıklı yönetmekten geçiyor. Amerikan Pediatri Akademisi’nin önerileri, aileler için önemli bir rehber olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, her çocuk özeldir ve ekran süresi konusunda tek tip bir çözüm yoktur. Esas olan, çocuğun ihtiyaçlarını gözetmek ve açık iletişim kurabilmektir.
Kaynakça:
Sağlam, T. (2024). Çocuklarda Teknoloji Kullanımı ve Dijital Ebeveynlik. Birey ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi, 14(1), 123-129. DOI: 10.20493/birtop.1496639
Yorumlar