top of page

Bulimia Nervoza Nedir? - Tedavi Süreci ve Psikolojik Yaklaşımlar

  • Yazarın fotoğrafı: Merve Ayas
    Merve Ayas
  • 28 Nis
  • 5 dakikada okunur

Bulimia Nervoza nedir blog yazısı görseli

Bulimia Nervoza kelimesi, Antik Yunanca Βουλιμία (boulīmia, “doymaz açlık”), βοῦς (bous, “öküz”) + λιμός (līmos, “açlık, kıtlık”) kelimelerinin birleşiminden gelir. Tam kelime anlamı olarak “öküz açlığı” anlamına gelir. Bulimia Nervoza terimi modern tıpta 20. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. Ancak aşırı yeme ve ardından kusma davranışları tarih boyunca farklı toplumlarda görülmüştür. Antik Roma’da zenginlerin ziyafetlerde kendilerini kusturarak daha fazla yiyebildiklerine dair inançları olduğu biliniyor. Bu inanış, "vomitorium" terimi ile ilişkilendirilmiştir. Ancak modern araştırmalar, "vomitorium"un aslında tiyatro ve arenalarda seyircilerin giriş-çıkışı için tasarlanmış geçitleri ifade ettiğini gösteriyor. (Oxford Classical Dictionary, 2012).


Bazı Roma edebi kaynaklarında (Petronius’un Satyricon adlı eserinde) aşırı tüketime dayanan ziyafetler anlatılmıştır; fakat bu davranışlar patolojik değil, sosyal statüyle ilişkili görülmüştür (Petronius, Satyricon).

“Antik dönemde gözlemlenen aşırı yeme ve kusma davranışları, modern anlamda Bulimia Nervoza’dan ziyade, dönemin haz arayışı ve statü göstergesiyle bağlantılıdır.”— Dalby, A. (2000). Empire of Pleasures: Luxury and Indulgence in the Roman World. Routledge.

Modern psikiyatri literatüründe ilk kez Gerald Russell, 1979’da Bulimia Nervoza’yı tanımlamıştır. Russell, Bulimia Nervoza’yı Anoreksiya Nervoza’dan ayıran noktalarla belirtmiş ve aşırı yeme atakları ardından kilo alımını engellemek için uygunsuz telafi edici davranışlarla (kusma, laksatif kullanımı vb.) karakterize etmiştir.


DSM-5'e Göre Bulimia Nervoza

1980 yılında, Bulimia Nervoza ilk kez resmi bir tanı olarak Amerikan Psikiyatri Birliği’nin yayımladığı DSM-III’te yer almıştır. 2013’te düzenlenen DSM-5’e göre Beslenme ve Yeme Bozuklukları ana tanı kategorisinde yer almaktadır.

80’li yılların başında nadiren gözüken bu hastalık 90’lı yıllarda ani bir artış göstermiştir. Russel, DSM-III’te hastalığın kronik, tekrarlayıcı ve gidişinin olumsuz olduğunu vurgulamıştır. DSM-5’e göre 2 ana etmeni:


A. Yineleyici tıkınırcasına yeme dönemleri:

Bir tıkınırcasına yeme dönemi aşağıdakilerin her ikisi ile belirlidir:

1. Benzer koşullarda, benzer sürede, çoğu kişinin yiyebileceğinden açıkça daha çok yiyeceği, ayrı bir zaman biriminde (örn. herhangi iki saatlik bir sürede) yeme.

2. Bu dönem sırasında yemek yemeyle ilgili denetiminin kalktığı duyumunun olması (örneğin kişinin yemek yemeyi durduramadığı duygusu, ne ya da ne denli yediğini denetleyemediği duygusu)


B. Kilo almaktan sakınmak için, kendi kendini kusturma, ishal yapıcı/bağırsak yumuşatıcı(laksatif) ilaçları, idrar söktürücü (diüretik) ilaçları ya da diğer ilaçları yanlış yere kullanma, neredeyse hiç yememe ya da aşırı spor yapma gibi yineleyen, uygunsuz ödünleyici (telafi edici) davranışlarda bulunma:


Tanı için en az üç ay boyunca devam eden ve haftada en az bir kez ortaya çıkan yeme atağı(tıkınırcasına yeme) ve telafi edici davranışların görülmesi gerekmektedir. Bulimia Nervoza’nın, daha çok kadınlarda geç ergenlik ve erken yetişkinlik döneminde başladığı görülür. Bu dönemlerde meydana gelen biyolojik değişiklikler, stresli yaşam olaylarının artması ve sosyal rollerin değişimi hastalığın gelişimine zemin hazırlar.


Bulimia Nervoza da kişinin vücut ağırlığı normal ya da normalin üzerindedir. Bu bozuklukta temel sorun kontrol edilemeyen yemek yeme ataklarının olmasıdır. Bulimia Nervoza atakları, çoğunlukla bireyin yoğun stres, kaygı veya gerginlik yaşadığı dönemlerde meydana gelir. Kişiler ataklarda genellikle yalnız başlarına karbonhidrattan zengin yiyeceklere yönelirler ve kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte dakikalarla sınırlı kalabilir ya da saatlerce de sürebilir. Ataklarda kişinin aldığı kalori miktarı 3000 ila 20.000 arasında olabilir. Bu "Binge (Tıkınma)" dönemidir.


Başlangıçta aşırı yemek tüketimi, bu olumsuz duyguları hafifletmeye yardımcı olabilir fakat sonrasında bireyde suçluluk ve utanç duyguları gelişir ve kilo alımını önlemek için bu yedikleri gıdaları gizlice vücutlarından uzaklaştırırlar.  Kişi kendi isteğiyle kusabilir ya da laksatif gibi yöntemlere başvurabilir. Bu ise "Purge (Arınma)" dönemidir.


Bozukluk ilerledikçe bazı bireyler, göğüs ve karın kaslarını kullanarak kusmayı bir refleks hâline getirebilir. Fiziksel olarak, yuvarlak, şişmiş yanaklara rağmen zayıf bir vücut görünümü dikkat çeker. Bu şişlik genelde tükürük bezlerinin büyümesinden kaynaklanır. Ayrıca sürekli kusmaya bağlı olarak dişlerde çürükler, ağız içinde tahrişler ve parmak derisinde kalınlaşma gibi belirtiler oluşabilir.


Bulimikler, dürtüsel, sorumsuz ve disiplinsiz bir davranış sergilerler. Bulimik hastaların yarısında tabloya kişilik ve dürtü kontrol bozuklukları da eşlik eder. Alkol veya madde kullanımı, çalma, intihar girişimleri dürtüsel biçimde ortaya çıkabilir.

Bulimia nervoza, birçok psikoloji kuramı tarafından farklı şekillerde açıklanmıştır. Her yaklaşım, hastalığın nedenleri ve tedavi yolları konusunda kendine özgü bakış açısı sunmaktadır.


Bulimia Nervoza ve Psikodinamik Yaklaşım:

o   İçsel Çatışmalar ve Kontrol Teması

Bulimik bireylerde sıklıkla görülen aşırı yeme ve ardından gelen kusma davranışı, psikodinamik açıdan kontrol paradoksu olarak değerlendirilir. Birey, dış dünyada ya da içsel dünyasında kendini yetersiz, değersiz veya kontrolden çıkmış hissedebilir. Aşırı yemek yeme kontrolsüzlük hissinin dışa vurumu iken, kusma ise "kendini yeniden kontrol altına alma" çabası olarak düşünülür.

o   Oral Döneme Takılı Kalma

Freud’un psikoseksüel gelişim kuramına göre, yeme davranışı oral döneme (0–1 yaş) denk gelir. Bu dönemde yaşanan bir fiksasyon ya da çözülmemiş ihtiyaç, bireyin stresle başa çıkmak için oral yolları (yeme, içme, sigara vb.) tercih etmesine neden olabilir. Bulimik bireylerde görülen kontrolsüz yeme nöbetleri, bu oral fiksasyonun bir dışavurumu olabilir.

o   Kusma: Arınma ve Suçluluğun Giderilmesi

Bulimik bireylerde yemek sonrası yaşanan kusma davranışı, sadece fiziksel bir boşaltım değil, aynı zamanda psikodinamik olarak duygusal arınma anlamı taşır. Bu kişinin bilinçdışında taşıdığı suçluluk ve utanç duygularından kurtulma çabasıdır. Yeme, bastırılmış öfke, yalnızlık ya da sevilmeme hissine bir tepki olarak ortaya çıkar ve kusma ise bu istenmeyen duyguların temizlenme biçimidir.

o   Ebeveyn İlişkileri ve Kimlik Gelişimi

Bulimia Nervoza'nın gelişiminde, bakım verenin çocuğun ihtiyaçlarını yeterince karşılamaması (örneğin, duygusal ihtiyaçlar yerine fiziksel ihtiyaçların aşırı ön planda tutulması), içsel boşluk ve kendilik değeri sorunları yaşamasına yol açabilir. Bu da ergenlikte ya da erken erişkinlikte bedenini kontrol ederek bir kimlik oluşturma çabasına dönüşebilir.


Bulimia Nervoza ve Bilişsel-Davranışçı Yaklaşım (BDT):

Yeme bozukluklarının altında yatan temel sebep, bireylerin kendilerini değerlendirmede kullandıkları sağlıksız düşünce şemalarıdır. Bu düşünce şemaları, genellikle “Zayıf olursam değerli olurum” ya da “Zayıf olursam insanlar beni sever” gibi inançlarla beslenir. Bu tür düşünceler, kişiyi kusma, yoğun egzersiz yapma ya da laksatif kullanımı gibi telafi edici davranışlara yönlendirebilir ve böylece bozukluğu sürdüren mekanizmalar haline gelir (Fairburn, 2008).


Bulimia Nervoza’da, aşırı yeme atakları (tıkınırcasına yeme), çoğunlukla katı diyet kısıtlamalarının sonucu olarak ortaya çıkar (Fairburn, Cooper & Shafran, 2003). Bu aşırı yeme davranışını takip eden telafi edici davranışlar ise, yemeyi telafi etmekten çok, yeme bozukluğu döngüsünü devam ettiren bir unsur haline gelir. Sonuç olarak, bu kısır döngü bireyin hem fiziksel hem psikolojik sağlığını olumsuz etkiler.


Bulimia Nervoza ve Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT):

Bireyin yaşadığı içsel deneyimlerle (duygular, düşünceler, beden algısı vb.) savaşmak yerine, bu deneyimleri kabul etmeyi ve değerlerine uygun şekilde hareket etmeyi hedefleyen bir terapi yaklaşımıdır.

🔹 1. Deneyimsel Kaçınma

ACT’ye göre bulimik bireyler, olumsuz içsel deneyimlerden (suçluluk, utanç, yetersizlik hissi, beden imajı kaygısı) kaçınmak için tıkınırcasına yeme, ardından kusma veya aşırı egzersiz gibi davranışlara yönelir. Bu davranışlar kısa vadeli rahatlama sağlasa da uzun vadede sorunu besler. Bu sürece deneyimsel kaçınma denir.

🔹 2. Bilişsel Füzyon

ACT kuramında bilişsel füzyon, bireyin düşüncelerine gerçekmiş gibi sıkı sıkıya bağlı kalmasıdır. Mesela, “Kiloluyum, kimse beni sevmez” düşüncesini sorgulamadan kabul eden bir birey, bu düşünceye göre davranmaya başlar. Bulimik bireylerde bu tür inançlar davranışı doğrudan etkiler.

🔹 3. Değerlerden Kopukluk

Yeme bozukluğu olan bireyler, ACT’ye göre çoğunlukla yaşamlarındaki anlamlı değerlerden (ilişkiler, üretkenlik, özgürlük, öz-şefkat vb.) uzaklaşmış durumdalardır. Bunun yerine beden şekli, kilo kontrolü ya da “kusursuz olma” gibi katı hedefler yaşamın merkezine yerleşmiştir.


Bulimia Nervoza Tedavisi:

  • Bulimik bireylerde "zayıf olursam değerliyim" gibi işlevsiz temel inançlar üzerine çalışılır. Tedavi sürecinde bireyin yemekle, beden imajıyla ve kilo kontrolüyle ilgili düşünceleri belirlenir ve bu düşünceler daha gerçekçi ve işlevsel düşüncelerle değiştirilir.

  • Davranışçı tekniklerle daha sağlıklı yeme düzeni kurulur, öğün atlamaları ve tetikleyici durumlar gözlemlenir.

  • Telafi edici davranışların (kusma, laksatif kullanımı) ortadan kaldırılması hedeflenir.

Bu yapılandırılmış aşamalar sayesinde birey semptomlarını tanımayı ve kontrol altına almayı öğrenir.


ACT ile birlikte:

  • Bilişsel füzyon durumunda olan birey (örneğin “ben kiloluyum, sevilmem”), bu düşüncenin mutlak gerçek değil, bir “zihinsel içerik” olduğunu fark etmeye başlar.

  • Zihinsel bir savaş yerine, kişi bu düşünceye rağmen yaşamda önemli bulduğu değerlere göre hareket etmeyi öğrenir.


Çevrenizde siz ya da yakınınız böyle bir durum yaşıyorsa profesyonel destek almaya teşvik edilerek sürecin psikolog, psikiyatrist ve diyetisyen gibi uzmanlarla birlikte yürütülmesi gerektiği açıklanmalıdır.

 

KAYNAKÇA:

Arıca S, Arıca V, Arı M, Özer C. ADOLESANDA YEME BOZUKLUKLARI. mkutfd. 2015;2(5)

https://doi.org/10.5455/JCBPR.77511 / Yeme Bozukluklarında Geliştirilmiş Bilişsel Davranışçı Terapi

YEME BOZUKLUKLARI/Lale GÖNENİR ERBAY, Yüksel SEÇKİN/Gastroenteroloji Bilim Dalı

Bulimia Nervozada Tedavi/ Atila EROL , Fadime YAZICI

DSM-5

Kommentare


Dieser Beitrag kann nicht mehr kommentiert werden. Bitte den Website-Eigentümer für weitere Infos kontaktieren.
bottom of page